Bir şeyi istemekle elde etmek arasında nasıl
bir fark vardır? Bunu inceleyelim. Hayatlarında hep
başarılarıyla anılanlar tarafından bunun cevabı hep hayır
olmuştur. Çok isteyen herkes dilediğine kavuşabilir. Yeter ki
hayatını ona göre programlasın. Bir şeye ulaşım isteğiniz ne
kadar güçlü ise, ona ulaşabilme enejiniz de o kadar büyük olur.
Düşüncenizi ne kadar kullandığınız ve güvendiğiniz de önemlidir.
Bir şeyi isterken ne kadar samimiyetle istediğiniz önemlidir
veya yaşadığınız sıkıntılardan ne kadar kurtulmak istediğiniz de
önemlidir.
Dr. David Schwarz bizlere şu soruyu soruyor:
‘’ Benim en büyük zayıflığım nedir?’’ diye
kendinize sorun diyor. Sonra da şöyle bir yorum getiriyor, acaba
layık görmemek mi diyor. Yetersizliklerimizi bilmek iyidir;
çünkü bize hangi alanda kendimizi geliştirebileceğimizi
gösterir. Ancak sadece olumsuz yönlerimizi görmek bizi
değersizleştirir.
Bir düşünür; duygularınızın şiddetini
bilseydim, gelecekte atacağınız adımların büyüklüğünü de size
söyleyebilirdim der.
Dr. Schwarz bir alıştırma öneriyor. Uzun süre yapmayı isteyip de
yapamadığınız şeyi düşünün. Yazın nedenlerinizi bugünkü düşünce
şekliniz ve gözünüzle görün, yazın diyor. Genelde insanlar bir
şeyi yapamayacağına yoğunlaşınca arzularınızı yenip onları
mağlup edersiniz diyor. İstekleriniz ne derece bilincinizde
canlanıyor? Bu sorunun cevabı da çok önemli. Bilinçte
canlandıramadığınız bir şey size uzak gelecektir, yani size
yabancıdır. A. Robins ise kelime dağarcığından ‘’ yapamam,
başaramam’’, olmaz ki, gücümü aşar, cesaretim yok, engel gibi
kelime ve cümleleri silin diyor. İsteklerinizi yazmak ta önemli,
zihninize yazdıklarınız silinebilir ama kağıda döktüklerinizin
silinmesi zordur. |