Kötümserler için mutluluk, başına bir felaket gelmemesidir,
normal düşünen insanlar içinse mutluluk, mutlu olmaktır. Bizim
için var-olmanın yerine getirilmesidir. Ama var-olma hali şu ya
da bu yöne doğru otomatik bir oluşum değildir; hayat kalitemizin
ibresi, kendimize has özelliklere yöneliktir.
Mutluluk yüzümüzü güldürendir, yeteneklerimiz el verdiğince
ulaştığımız bilgi düzeyidir.
Kesintisiz mutluluk peşinde koşanlar isteklerinin,
arzularının ve çabalarının sürekli peşinde olarak takıntı
geliştirebilirler. İnsan olmanın gereği gün içinde, yaşam içinde
mutlu, mutsuz, yeterli, yetersiz pek çok duyguyu yaşamalıyız.
Sadece mutluluğu yaşayacağım duygusu bizi yanıltır. En ufak bir
mutsuzluk anında neden mutlu olamıyorum duygusu, motivasyonumuzu
düşürür. Yaşamımızın her anı hep aynı çizgide gitmez. İniş-çıkış
olmalı ki yaşam amacımız da olmalıdır.
Yaşam sonu olmayan tefrika bir romandır. Dr. Murphy bir
teolog olarak bu bağlamda şöyle der; “Hiçbir şeyin sonu yoktur.”
Kişisel gerçeğiniz, yapabileceğinize inandıklarınızla
ilintilidir. İnancınız ölçeğinizdir; gerçekleri oluşturur. Kendi
gerçeğinizi nasıl şekillendireceğiniz size kalır.
Başarılı olmamanın sadece 2 sebebi vardır. Gerçek anlamda
başlamamış olmak veya erken pes atmak. Bu da bizi mutsuzluğa
götürür.
Mükemmel davranmayı beklemeyin her zaman, başınıza
gelenlerden kendinize ders çıkartın ve aynı nedenlerle aynı
durumlara yol açmayı , tekrarlamamaya çalışın.
Size örnek olabilecek başkalarını aramayın, senin olmak
istediğin gibi olan birini bulma umuduyla oyalanmayın.
Bir ton teoriyi, “daha ağır” çektiği kesin olan ve fazla
yarar sağlayan 3 gr pratikle değiştirmeye hazır olmalısın. Bin
ton teori verip yerine 3gr pratik almak başta kötü gibi görünse
de, her şeyi çok iyi bilip de hiçbir şey yapmamaktan çok daha
iyidir. Kavradıklarınızı uygulamaya soktukça mutluluk artar.
Nelere gücünüzün yettiğini, sorumluluklarınızı bilin, bu sizin
mutlu olmanızı sağlar. |